Karasu Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar
Karasu Mutlu Sonlu Masöz
“Madam Benoit, Scarling sebze taşımaı yaptığı sırada, gün ortasında ortadan kayboldu. Kendisine ilişkin bir hava aracı veya uzay gemisi yoktu. Eşyalarım da yanına almamıştı. Kimlik çipi çıkartılmış, el ekranı ile beraber geride bırakılmıştı.” Duyduklarını algı etmeye başladıkça, yarattığı dostlık ve güven havasını sürdürebilmek için, Cinder’ın Karasu Mutlu Sonlu Masöz tüm gücünü kullanması gerekti. “Scarlet’ın bu konuda bilmiş olduğu başka şeyler olabilir sanıyorum.” Cinder sırtını dikleştirdi. “Scarlet kendini babaannesini bulmaya adamıştı. Birkaç gün önce bana gelip bir süre uzaklara gideceğini söyledi ve benden çiftliğe göz kulak olmamı istedi.
Babaannesine dair bir ipucu yakalamış şeklinde görünüyordu fakat ne olduğunu bana söylemedi. Çok üzgünüm.” “O günden sonra Scarlet’tan hiç haber aldın mı?” diye sordu Thorne, öne doğru eğilerek. Emilie başını iki yana salladı. “Hayır. Onun için endişeleniyorum ama çetin cevizdir. Ona bir şey olmaz.” Yüzü çocukça bir neşeyle aydınlandı. “Yardımcı olabildim mi? Elimden geleni yapmak isterim.”Cinder kızın sergilediği heves karşısında irkildi. “Evet, yardımcı oldun. Teşekkürler. Aklına gelen başka bir şey olursa-” Son bir sorum var,” dedi Thorne, bir parmağım kaldırarak. “Gemimizin biraz tamire ihtiyacı var. Yakınlarda iyi bir yedek parça dükkânı biliyor musun?”
Karasu Mutlu Sonlu Masöz
sihirbazlar ve kurtlarla dolu rüyalar görmüştü. Nihayet gaslınü açmayı başardığında, onun için bırakılmış iki tepsi yemek buldu. Yemeği görmekle bile karnı guruldadı fakat midesinin isyanını duymazdan geldi ve kirli yatak üstünde dönerek, yüzü duvara bakacak şekilde uzandı. Yıllar önce biri, eski soyunma odasının duvarına adının baş harflerini kazımıştı. Scarlet parmağını harflerin üstünde gezdirdi, ikinci çağdan bir opera yıldızının mı, yoksa bir savaş esirinin mi işiydi acaba? Harfleri kazıyan kişi, son nefesini bu odada mı vermişti? Scarlet alnını soğuk duvara dayadı.
Koridordaki tarayıcıdan bir bip sesi terfi etti ve kapı bir tangırtı sesiyle açıldı. Scarlet yatağında döndü ve donakaldı. Kapı eşiğinde Wolf duruyordu. Başım kapı çerçevesine çarpmamak için eğilmek zorunda kalmıştı. Gözleri karanlığı delip geçiyordu. Ama değişen tek şey, gözleri değildi. Bir zamanlar darmadağın, oraya buraya dikilmiş saçları, şimdi özenle geriye doğru taranmıştı ve bu hâli, yakışıklı yüzüne fazlasıyla soğuk, fazlasıyla zalim bir hava katmıştı. Yüzündeki toz toprak yıkanmış, Scarlet’ın öteki askerlerin üstünde gördüğü türden bir üniforma giyinmişti; Bordo rengi bir gömlekle, omuzlarıyla kollarında üstü rün kaplı koruyucular, üstünde içi boş tabanca kılıflarının dizildiği dolu kemer ve kuşaklar. Scarlet kısa bir an için Wolf’un silahsız dövüşmeyi mi tercih ettiğini yoksa onun hücresine tabanca getirmesine izin mi verilmediğini merak etti.
Son yorumlar